Araç hareket ettikçe tekerlek yolda bir zaman göstergesi gibi döner ve sıklıkla yol yüzeyine temas eder ve yol yüzeyinden ayrılır. Bu dinamik süreç yalnızca aracı ileri doğru itmekle kalmıyor, aynı zamanda bir dizi karmaşık mekanik etkiyi de beraberinde getiriyor. Bunlar arasında, tekerlek ile yol yüzeyi arasındaki etkileşimin doğrudan bir sonucu olan dinamik yükün, araç yapısı, özellikle de hazne aks somunu üzerinde derin bir etkisi vardır.
Dinamik yük, bu terim aracın sürüş sırasında karşılaştığı çeşitli dış kuvvetleri kapsar. Birincisi, yuvarlanma direnci aracın sürüş sırasında üstesinden gelmesi gereken temel dirençtir. Tekerlek ile yol yüzeyi arasındaki sürtünmeden kaynaklanır. Bu sürtünme kuvveti nispeten küçük olmasına rağmen süreklidir ve araç daha fazla mesafe kat ettikçe birikir ve hazne aks somunu üzerinde sürekli bir gerilim oluşturur.
Ancak yol yüzeyi her zaman düzgün ve kusursuz değildir. Çukurlar, çatlaklar, hız tümsekleri vb. gibi dengesiz faktörler tekerleklere ani darbe kuvvetleri getirir. Bu darbe kuvvetleri genellikle yuvarlanma direncinden çok daha fazladır. Bunlar tekerleğe kısa ve yüksek yoğunlukta etki eder ve daha sonra tekerlek göbeği aracılığıyla aks somununa iletilir. Bu anlık, yüksek yoğunluklu darbe kuvveti, hazne aksı somununun sağlamlığı ve dayanıklılığı açısından ciddi bir test oluşturur.
Ayrıca aracın hızlanma ve frenleme sırasında oluşturduğu atalet kuvveti de dinamik yükün önemli bir bileşenidir. Hızlanma sırasında tekerlek ileri doğru bir çekişe maruz kalır ve fren yaparken geriye doğru bir itme kuvvetine maruz kalır. Bu atalet kuvvetleri sadece tekerleğin hareket durumunu değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda hazne aks somunu aracılığıyla aracın süspansiyon sistemine ve şasisine de iletilir. Bu süreçte hazne aks somununun yapısının zarar görmemesi için atalet kuvvetinin neden olduğu kesme kuvvetine ve çekme kuvvetine dayanması gerekir.
Zorlu yol koşullarında hazne aksı somunu üzerindeki darbe kuvvetinin önemli ölçüde artacağını belirtmekte fayda var. Çukurlar, hız tümsekleri gibi engeller hem tekerlek ile yol arasındaki çarpışmayı yoğunlaştırıyor hem de tekerleğin kısa sürede birden fazla iniş-çıkış ve titreşim yaşamasına neden olabiliyor. Bu yüksek frekanslı darbe, hazne aksı somununun malzemesi, yapısı ve sabitleme yöntemi konusunda daha yüksek gereksinimler doğurur.
Araç hareket ettikçe, göbek aksı somunu yuvarlanma direnci, yol darbe kuvveti ve atalet kuvveti gibi çoklu dinamik yüklerin etkisi altında alternatif döngüsel gerilime maruz kalır. Bu karmaşık mekanik ortam, hazne aksı somununun yalnızca yeterli güce ve dayanıklılığa sahip olmasını değil, aynı zamanda çeşitli yol koşullarında güvenilir bir sabitleme etkisi sağlayabilmesini sağlayacak şekilde dikkatli bir şekilde tasarlanmasını ve üretilmesini gerektirir. Bu nedenle araç üreticileri ve bakım personeli için, sürüş sırasında hazne aks somununun stres koşullarını anlamak ve bunlara dikkat etmek, araç sürüş güvenliğini sağlamanın ve araç performansını korumanın önemli bir parçasıdır.